KOBİ’lere ilk sorduğum soru, “hangi sektörde faaliyet gösteriyorsunuz” oluyor. Tahmin ettiğiniz gibi buna çok farklı cevaplar alıyorum. Tekstil, perakende, mobilya, gıda, otomotiv sektörü vs. gibi. Ancak bu sorunun tek bir cevabı olmalı: Pazarlama sektöründe çalışıyorum. Sektör diye tanımladıklarınız ise sizin ürünleriniz. Yeni ticaret anlayışında, pazarlama çalışmaları şirketlerin birincil faaliyet alanı olmalıdır. Bunun temel sebebi ise artık ürünlerin birbirine daha çok benzemesi, farklı ürünlerin de kısa sürede taklit edilebilmesidir. Çünkü teknolojik gelişim, üretim faaliyetlerinin tabana yayılmasını ve ucuzlamasını sağlamıştır. Peki, KOBİ’ler nasıl farklılık yaratacaklar, nasıl akılda kalacaklar, nasıl güçlenecekler? Cevabı çok net: Markalaşmayla.. Size KOBİ’lerin markalaşma süreçlerinde ne yapmaları gerektiği konusunda 5 ipucu vereceğim. Fakat dikkat, bu ipuçlarından bazıları sizin şimdiye kadar duymaya alışkın olduğunuz basmakalıp pazarlama söylemlerinden çok farklı olacak..
Önce müşterinizi tanıyacaksınız. Özellikle de ihracat yapıyorsanız ve yurtdışında markalaşma süreci başlatmışsanız… Yoksa, seçim sürecinde “ya araştırma yaptıracaktım ya da reklam, ben reklamı seçtim” diyen bir siyasi partinin düştüğü hataya düşersiniz. Çünkü marka mesajı ve stratejisi doğru biçimde şekillenmezse iyi reklam, yanlış mesajın duyulmasını kolaylaştırır. Dolayısıyla doğru marka mesajlarını tespit edin ve onları dikkat çekici ve kışkırtıcı biçimde müşterinize aktarın.