Tüketici kararlarının ve özellikle satın alma davranışlarının önemli bir bölümünün bilinçdışında şekillendiği bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Martin Lindstrom’un “Buyology” kitabında belirttiği gibi “geleneksel araştırmalar adeta bahçede durup evin penceresine bakarak içerde ne konuşulduğunu hissetmeye benzer.” Tüketiciyi anlamaya çalışma sürecinde fokus gruplarla “yönlendirilmiş” cevaplar almak yerine davranışların oluştuğu bilinç dışı kaynağa doğrudan ulaşmak gerekir. Beyana dayalı araştırmalardaki yüksek sistematik ve sistematik olmayan hata oranının faturasını da tüketiciye kesmemek gerekir. Çünkü bilinçdışını bilinç seviyesiyle açıklamak imkansızdır. ThinkNeuro, nöropazarlama araştırmalarıyla bu sorunu ortadan kaldırarak, pazarlamayı pozitif bilime yaklaştırıyor.
ThinkNeuro, gönüllü deneklerin beyin EEG’lerinin çekildiği nöropazarlama araştırmalarını orta halli bir evin oturma odası gibi tasarlanmış bir laboratuvarda gerçekleştiriyor. Amaç, denekleri normalde reklamı izledikleri yer olan ev ortamındaymış gibi hissetmelerini sağlamak. Tüketicilere herhangi bir anket uygulanmıyor veya soru sorulmuyor, sadece her bir denek ayrı olarak reklamı (ya da ölçümlenen konuyu) izliyor ve laboratuvardan ayrılıyor. Dolayısıyla geleneksel pazarlama araştırmalarında bulunan sistematik ve sistematik olmayan hata minimize ediliyor. Sonrasında ise duygularını sayısal olarak ifade ettiğimiz gibi bunları saniye saniye görüntülerle birlikte raporluyoruz.